Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş olan ramazan ayının ortasında yani mağfiret diliminde bulunmaktayız. Mağfiret, günahların Allah tarafından bağışlanması demektir. Allah, kendisinden af ve mağfiret dileyen kullarını bağışlar ve günahlarından arındırır. Allah cc Kuranı Kerimde şöyle buyuruyor :
–Muhakkak ki ben, tövbe eden inanan ve yararlı iş yapan böylece doğru yolda giden kimseyi bağışlarım. (Taha Suresi)
Ayette de belirtildiği gibi bağışlanmak için öncelikle tövbe etmek gerekir. Sonra inanarak güzel ve faydalı işler yapmalı ve istikamet üzere olunmalıdır. Tövbe, kötülük yaparak ve günah işleyerek yolunu kaybeden müminin Allah’a yönelmesi bilerek ya da bilmeyerek yaptığı günahlardan pişmanlık duyarak bir daha yapmamaya karar vermesi ve Allah’tan af dilemesidir. Tövbe bir kulluk görevi olarak Allah’ın huzurun da insanın pişmanlığını ve acizliğini ifade etmesidir. Tövbe aynı zamanda kulun Allah’a bağlılığının ifadesidir. Zira günah işleyen kul gidecek başka kapım yok dercesine yine Allah’a yönelmekte ve ondan af dilemektedir.
Hayat devam ettiği müddetçe hatalar da devam edecektir. Dolayısıyla önemli olan her hatadan sonra Rabb’imize dönüp ondan bizi affetmesini dilememizdir. Onun af ve mağfiretine güvenerek rahmetinden ümit kesmemektir. Allah cc Kuranı Kerimde şöyle buyuruyor:
–Ey kendilerine karşı haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar çünkü yalnız o çok bağışlayıcıdır, merhametlidir.(Zümer Suresi)
Tövbe etmenin de şartları vardır illaki şöyle sıralayabiliriz :
-İşlediğimiz günahlardan pişmanlık duymak,
-Üzerimizde hakları olanların haklarını ödeyerek onlarla helalleşmek
-Günahta ısrar etmemek,
-Bir daha aynı günahı işlememeye karar vermek.
Bu şartların yerine getirilmesiyle yapılan tövbeler kabul edilir. Çünkü tövbe kuru kuruya bir pişmanlık değildir. Tövbeyle Allah’a yönelmemiz ondan af dilememiz ve iyi ameller işlememiz gerekir. Çünkü iyilikler kötülükleri yok eder.